Düzce Belediyesi ve Kent Konseyi iş birliği ile geleneksel hale getirilen ve bu yıl 7’incisi düzenlenen "Düzce Otları Bereket Festivali"nin ikinci gününde Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi’nde çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi.
Programa; Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Düzce Kent Konseyi Başkanı Av. Arb. Ali Dilber ile davetli konuklar ve öğretim üyeleri katıldı.
Programın açılışında konuşan Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, “Ülkemiz yeryüzünün en önemli biyolojik çeşitlilik merkezlerinden olup, çok sayıda bitki türünün gen merkezlerinden birisidir. Ülkemizde, 167 familyaya ait 1220’si doğal olmak üzere toplamda 1320 cins bulunmaktadır. Bu cinslere ait 11 bin 466 bitki taksonu doğal, toplamda ise 11 bin 707 damarlı bitki taksonu bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.
Düzce’nin Batı Karadeniz’in en önemli biyolojik çeşitlilik merkezlerinden birisi olduğuna dikkat çeken Rektörümüz, “1255 damarlı bitki taksonu bulunmakta olup, bunlardan 59 tanesi endemik, 24 taskon ise nadir olarak yayılışını yapmaktadır. Bu nedenle, hem ülkemizin hem de bölgemizin biyolojik çeşitliliğinin sürdürülmesinde önemli rol teşkil edecek olan Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi” projesini kampüsümüzde sürdürmekteyiz.” ifadelerini kullandı.
Program, Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Doğa ve Bilim Sergisi’nin ziyaret edilmesi ile başladı.
Arş. Gör. Nermin Başaran sergi hakkında bilgiler paylaşırken, Fakülte bünyesindeki Yaban Hayatı Müzesi ve Orman Fakültesi Herbaryumu ziyaretçiler tarafından oldukça ilgi gördü.
Herbaryumda Öğr. Gör. Serdar Aslan, bitkilerin toplanması, kurutulması ve saklanması gibi süreçleri uygulamalı olarak anlattı. Düzce Otları başlıklı konferansta ise Orman Fakültesi Öğretim Üyesi/ Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy; Düzce’nin biyolojik çeşitliliği, endemik, takson, herbaryum kavramları, Küçük Melen, Efteni Gölü sulak alanının ve Hasanlar Barajı havzasının önemi, Düzce’deki işgalci bitkiler ve bitkilerin Düzce halk kültüründeki ve sağlık alanındaki kullanımları gibi konularda önemli bilgiler verdi.
59 endemik ve 24 nadir türün koruma altına alınması gerektiğini ve Efteni’den başlayarak Elmacı Dağı, Pürenli Yaylası arasındaki kısmın milli park ilan edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Necmi Aksoy, bitkilerin çok eski çağlardan beri yemek ve sağlık için kullanıldığını, ancak öncelikle hekime gidilmesi ve doğadaki her bitkinin bilinçsizce kullanılmaması gerektiğini de sözlerine ekledi. Prof. Dr. Necmi Aksoy, özellikle ıhlamur ormanları, kestane ormanları ve arıların acı bal ürettiği orman gülünün mutlaka değerinin bilinmesini ve turizme kazandırılmasını vurguladı.
0 Yorumlar